Diyarbakır’da rehabilitasyon merkezlerinde yaşanan ve yargıya taşınan yolsuzluklarla ilgili haber yapan gazeteci Sertaç Kayar hakkında birebir suçlamayla açılan soruşturmalardan birinde takipsizlik kararı verilirken, başka soruşturma ise davaya dönüştü.
MLSA’dan Deniz Tekin’in haberine nazaran; ‘hakaret’ suçlamasıyla iki yıla kadar mahpusu istenen Kayar, “Haberi yazan gazetecinin değil haber konusu savların soruşturulması gerekir” dedi.
ÜÇ KERE TABİR VERDİ
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayar hakkında iki farklı soruşturma başlattı. Gazeteci Kayar, bu soruşturmalar kapsamında üç kere tabir verdi. Bu soruşturmaları yürüten bir savcı Kayar hakkında takipsizlik kararı verirken, öteki bir savcı ise “ Sesli, Yazılı yahut İmajlı Bir Mesaj ile Hakaret” suçlamasıyla iddianame hazırladı.
‘SUÇUN YASAL ÖGELERİ OLUŞMADI’
Kayar hakkında 17 Mart 2023 tarihinde verilen takipsizlik kararında, soruşturmanın Yunus Kılıç’ın şikayetiyle başladığı belirtildi. Kararda, şikâyete mevzu haberin içeriğinde müştekinin isminin kodlanarak verildiği, gazeteci Kayar’ın sözünde suçlamaları reddettiği belirtilen Kararda, haberin TCK’nin 125 unsurunda düzenlenen “Hakaret” hatası kapsamında olmadığı, ağır tenkit sonları içerisinde kaldığı, bu nedenle hatanın yasal ögeleri oluşmadığı tabir edildi.
Gazeteci Kayar hakkında “Hakaret” suçlamasıyla açılan öbür soruşturmada ise 3 Mart 2023 tarihinde iddianame hazırlandı. İddianamedeki suçlamalar, cürüm ögesi gösterilen haberdeki tabirler, müşteki ve kabahat tarihi takipsizlik kararı verilen soruşturma ile tıpkı. Kayar’ın haberini kaynak göstermeden yayınlayan Mehmet Yılmaz’ın tabiri de iddianamede Kayar aleyhine hata kanıtı olarak yer aldı. Kayar’ın sözünde haberi kendisinin yapmış olduğunu söyleyerek üzerine atılı hatası ikrar ettiği savunulan iddianamede, polisin tarafından yapılan açık kaynak araştırmasında bu haberin yayınlandığının tespit edildiği belirtildi. Haberde ismi geçen federasyonun Türkiye’de tek olduğu, “mağdur” Yunus Kılıç’ın da bunun başkanı olduğu kaydedilen iddianamede, ismi ve soy ismi kodlanarak verilmiş olsa bile haberde rüşvet almakla itham edilen kişinin müşteki olduğunun açıkça aşikâr olduğu savunuldu. İddianamede, Kayar’ın hakaret içeren haber yapmak suretiyle üzerine atılı “Hakaret” kabahatini işlediğini ve bu bahiste kâfi kuşku bulunduğu öne sürülerek, Kayar’ın 2 yıla kadar mahpusla cezalandırılması ve muhakkak haklardan mahrum bırakılması istendi.
KAMU DAVASI AÇILACAK
Hakaret cürmünün uzlaşma kapsamında olan cürüm nedeniyle kamu dava davası açılmadan evvel belgenin uzlaştırma ofisine gönderildiği lakin taraflar ortasında uzlaşmanın sağlanmaması nedeniyle Kayar hakkında kamu davasının açıldığı belirtildi.
Yaptığı haberler nedeniyle hakkında dava açılmasını pahalandıran gazeteci Sertaç Kayar, kamu kaynaklarının yanlışsız kullanımını takip etmek, bu mevzuda hukuka uygun davranılıp davranılmadığını izlemek gazeteciliğin temel misyonları ortasında olduğunu vurgulayarak, iki ay boyunca yaptığı titiz araştırmalar sonucunda hazırladığı haberle usulsüzlüklere dikkat çekmek, kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştığını söyledi. Haberi yazan gazetecinin değil haberin konusu olan savların soruşturulması ve bu bahiste sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kayar, “Böylesi davalar hem vaktimizden çalıyor hem de yapacağımız öbür haberler ile ilgili otosansüre neden oluyor. Sonuç olarak gazetecilerin haberlerinden ötürü yargılandığı her dava bir prangadır, gazetecinin hareket alanı kısıtlar” dedi. (KAYNAK)